AĞIZ ve NEFES KOKUSU GAZLARI
Ağız
kokusu 3 ana grup gaz ile meydana gelir
Murat Aydın,
Adana
1- Kükürtlü ağız ve nefes kokusu gazları
Ağız
kokusunun büyük bölümü kükürtlü
gazdır. Ağızda 75 ppb (Rösing CK, 2011) ile 250 ppb (Suzuki N,
2011) arasında kükürtlü gaz bulunur fakat 0.7 ppm'e kadar kabul
edilebilir olarak
bulunur. Nefeste
kükürtlü gaz bulunmaz. Ancak karaciğer
infeksiyonu, yetmezliği, veya yağlanması bulunduğunda, alkolizmde
nefeste kükürtlü gazlar nadiren görülür.
Hidrojen
sülfit


Metil
sülfit
Dimetil
sülfit
Ağızda biriken H2S
bakterileri ve insan hücrelerini rahatsız eder
ve uzaklaştırılmaya çalışılır. Bu amaç ile H2S'e
metil
(pembe işaretli molekül) bağlanır. Bu şekilde metil sülfit
gazı oluşur. Bu gaz H2S ten daha kötü kokar.
Bir sonraki aşamada H2S
uzaklaştırılmaya çalışılırken bir kere daha metil (pembe molekül)
bağlanır ve çok daha çirkin kokulu olan dimetil sülfit
ortaya çıkar.
Kural olarak bir molekül metillendikçe çirkin kokulu
olmaya başlar. Bu
durumda zaten çirkin kokulu olan H2S iki
kere metillenmiştir ve çok
daha çirkin
kokmaya başlayacaktır.
2- Azotlu ağız ve nefes kokusu gazları
Amonyak (NH3)
en sık rastlananıdır. Ağızda bakteriler sebebiyle hep
vardır. Midede Helicobacter pylori
sebebi ile de oluştuğu söylenir.
Nefeste 400-2390 ppb arasında bulunur (Diskin AM,2003). Ayrıca azot
metanolizması hastalıklarında (gut, protein emilim bozuklukları,
yaşlılık, açlık durumunda ve aminoasit metabolizması bozukluklarında
nefeste amonyak yükselir. Hücreler çeşitli hastalıklar sebebiyle stres
altında kaldığında NO, NO2, N2O gibi diğer azotlu gazları ve nitril
grubu gazlar nefes kokusuna karışır. Halimeter ile
ölçülemez
Amonyak
Bu
gaz fevkalade uçucudur ve idrar kokusuna benzer çirkin kokuludur.
Bilhassa sabah uykudan uyanınca ağız
ve nefesteki konsantrasyonu daha yüksektir.
3- Organik ağız ve nefes kokusu gazları
Sağlıklı
bireyin nefesinde daima şu gazlar bulunur::
Aseton 283-870 ppb
(Diskin AM,2003), Metanol 32-1684 ppb (Turner C, 2006), Etanol
27-153 ppb (Diskin AM,2003), Isopren 212 ppb (Turner C, 2008),
Propanol 20 ppb (Enderby B, 2009), Asetaldehit 24 ppb (Turner C, 2006),
Butan 24 ppb (Kharitonov SA,2002), Alkanlar (C13-20) 1.5 x10 -10 M/l
(Phillips M, 2000), Hidrojen <10 ppm (Hamilton LH, 1998).
O halde sağlıklı
bireylerin de nefeslerinde az veya çok bir miktar koku bulunabilir. Halimeter ile
ölçülemez
Organik gaz molekülü
Şu hastalıklarda nefesteki kokulu gazlar yükselir:
Diyabet ,uyku apnesi, Helicobacter pylori infeksiyonu, orak hücreli
anemi, astım, göğüs kanseri, akciğer kanseri, kronik obstrüktif akciğer
hastalığı (KOAH ), kistik fibroz,, siroz, üremi, böbrek yetmezliği,
trimetilaminüri, (Whittle CL, 2007) (Ciaffoni L, 2011), bağırsak
inflamasyonu, (Kokoszka J,1993), ülseratif kolit (Sedghi S,1994),
(Pelli MA, 1999), Crohn's hastalığı (Pelli MA, 1999), tüberküloz
(verem) (Phillips M,2010), şizofreni (Phillips M, 1995), pnömoni (Julak
J, 2006), asbest solumaya bağlı akciğer hastalıkları (Chapman EA,
2010), mide kanseri (Ligor T, 2007), kalp krizi (angina pectoris)
(Phillips M, 2003).
Bu günün
teknolojisi ile oto iyonizasyon detektörü (PID sensor) ile şu organik
gazlar ağızda
ve nefeste ölçülebilmektedir agiz-kokusu-organik-kokular.txt
, Low explosive limit (LEL) sensoru ile şu gazlar ölçülebilmektedir
Kaynak:
Aydın M. Ağızdan mikrobiyolojik materyal
alınması. Ed. Cengiz, Mısırlıgil, Aydın. Tıp ve diş hekimliğinde genel
ve özel Mikrobiyoloji. Konu 18. Sa:153-160. Güneş yayınevi, Ankara,
2004.
Aydın M. Teşhisten tedaviye Ağız kokusu. Nobel
kitapevi. İstanbul, 2008
.
Bu sitedeki ve sitenin alt sayfalarındaki her hangi bir bilgiden
izinsiz (ç)alıntı yapanlar hakkında yasal haklarım saklıdır. Kaynak
gösterilmeden kullanılamaz. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırı alıntı yapmak suç teşkil
etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi
ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı
internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Buradaki bilgiler kullanıcıya fikir vermek ve destek sağlamak
içindir. Muayene, tanı, tıbbi tavsiye, konsültasyon ve teşhis yerine
geçmez.