20 Yıllık Ağız Kokusu Mücadelem
Ağız kokusu problemimi ilk kez ortaokulda fark ettim. İki arkadaşım “ağzın kokuyor” demişti, o anı hâlâ dün gibi hatırlıyorum. Bu olay beni yıllarca etkiledi; çok sosyal ve aktif bir insan olmama rağmen içten içe özgüvenimi sarstı ve beni daha hassas ve içe kapanık biri haline getirdi.
Lise döneminde de şikayetlerim devam etti. Üç farklı arkadaşım da aynı şeyi söyledi. Ağız hijyenime dikkat etmeme rağmen sorun bitmiyordu. Bu durum beni çözüm arayışına yöneltti.
Araştırmalarım sonucunda kronik bademcik taşlarım olduğunu öğrendim. Ameliyatla bademciklerimi aldırdım. Bu operasyon sonrasında koku %100’lerden %40’a kadar azaldı.
Sonrasında diş tedavilerimi yaptırdım, dişlerimdeki deviasyon nedeniyle diş teli kullandım. Ayrıca burun deviasyonu ameliyatı oldum ve burun etlerim alındı. Sigarayı da bıraktım. Tüm bu işlemlerden sonra koku oranı %40’tan %30’a kadar düştü.
Bu süreçte beni en çok şaşırtan şey dil fırçalama oldu.
Arkadaşlar, gerçekten dil fırçalamayı hafife almayın. Ben düzenli olarak dil fırçası ve dil macunu kullanıyorum. Ardından Murat Hoca’nın çinkolu gargarası ile ağzımı çalkalıyorum.
İkisini birlikte kullanmaya başladıktan sonra koku %30’dan %10’a kadar indi.
Artık temiz bir ağız hijyeni, dil fırçalama ve çinkolu gargara sayesinde kalan kısmı 5-6 saat kadar kontrol edebiliyor ve maskeleyebiliyordum. Ancak sorunun kaynağını tamamen bulduğumu düşünmüyordum; sanki sadece üzerini örtüyordum.
⸻
Son Gelişme: Şaşırtıcı Bir Etki
Geçtiğimiz hafta bir enfeksiyon için doktora gittim, bana Nidazol adlı bir antibiyotik verdi.
İnanılmaz ama ilacı kullandığım ertesi gün sıfır koku yaşadım!
Üstelik dil fırçalamadan, diş fırçalamadan tamamen kokusuz, ferah bir ağız…
“İlk kez gerçekten sıfır koku bir ağızla yaşıyorum” diye düşündüm.
İlacı sadece iki gün kullandım ve bıraktım.
Forumda araştırınca ve Murat Hoca’nın yorumlarını okuyunca, bu tür antibiyotiklerin kesin hedefli olmadığını, dolayısıyla sorunun kaynağı hakkında bize ipuçları verse de nihai hedefi göstermediğini öğrendim.
Ve Tip 1 ağız içinde yoğunlaşmaya devam ettim. Çünkü Nidazol denen antibiyotik anaerobik bakteriler üzerinde etkiliymiş, yani oksijensiz alanlarda yaşayabilen inatçı bakteriler.
Nidazol sanırım bu zararlı bakteri kolonisini 2 günde yok etti ve ben de elimden gelenin en iyisini yaparak dilimi daha derinden, en arkadan fırçalamaya başladım. Diş fırçalama süremi 3-4 dakikalara çıkardım ve orta sert bir diş fırçası kullanmaya başladım. Ağız içi floramı normale döndürdüm ve bakteriden tamamen arındırdım.
Tüm bunların ardından Murat Hoca’nın formülü olan çinkolu gargarayı kullandığımda ağız kokum tekrar gelmedi. En önemlisi ağzımda oluşan o kötü tat hiç gelmedi ve koku da gelmedi haliyle.
10 gündür sıfır koku.
Umarım bu savaşı kazandım. Yıllardır süren bu mücadelede belki de ilk defa bu kadar sona yaklaşıyorum.
İlerleyen süreçte sizleri bilgilendireceğim.
⸻
Son Olarak:
Şunu da özellikle belirtmek istiyorum; sizdeki ağız kokusu tek bir kaynaktan kaynaklanmayabilir. Yani tek bir çözüm bulduğunuzda “neden geçmiyor?” diye moralinizi bozmayın.
Herkese sabır ve sağlıklı günler diliyorum.
------------- Nevergiveup
|