sindirim bozuklugu
Nereden Yazdırıldığı: Agiz Kokusu+
Kategori: AGIZ KOKUSU Soru ve cevaplari
Forum Adı: Söyleyeceklerim var
Forum Tanımlaması: agiz kokusu hakkinda anlatacaklarinizi dinliyoruz
URL: http://www.agizkokusu.org/forum/forum_posts.asp?TID=2077
Tarih: 01-Mayis-2025 Saat 02:05 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.06 - http://www.webwizforums.com
Konu: sindirim bozuklugu
Mesajı Yazan: ümitvar
Konu: sindirim bozuklugu
Mesaj Tarihi: 01-Mayis-2016 Saat 01:17
Geçen zaman icinde vardigim kanaat su: Yediklerimizi sindiremiyoruz.
Bu bir tür enzim eksikligi ya da sindirim asamasinda yolunda gitmeyen
birseyler den kaynaklaniyor.Artakalan sindirilmemis besinler kokusuyor ve gaz üretiyor.Bu gazin bi kismi barsaklardan atiliyor bir kismida kana karisiyor. Kanimizdaki bu kokulu gaz dolasima cikiyor ve akcigerden nefes yoluyla disari atiliyor.Yani benim gibi olanlarda agiz degil nefes kokusu var.Agziniz temiz olsun olmasin farketmez.Hem agizdan hem burundan koku hep vardir.Hele birde hamur isi makarna et vb.karbonhidratlardan yemisseniz pik yapar. Burada su soru aklima geliyor enzim takviyesi bu sorunu cözebilirmi acaba? Murat hocam ne dersiniz?
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 01-Mayis-2016 Saat 13:20
Problemin meydana gelisi söyledikleriniz gibiyse çözer
-M
|
Mesajı Yazan: ümitvar
Mesaj Tarihi: 01-Mayis-2016 Saat 18:52
Murat hocam bu anlattiklarim tip4 ün olusum mekanizmasi mi yoksa benim varsayimim mi?Doktora gidip bunu anlatsam tahlil tetkik istesem dogru adimi atmis olurmuyum?Tahminime göre bende amilaz eksikligi olabilir.Karbonhihrati sindiremiyor olabilirim.
Yabanci bi makalede okuduklarimi aynen aktariyorum.
"Bagirsakta fazla miktarda hidrojen ve metan gazi ortaya çikmasi karbonhidratlarin emilimine dair bir soruna isaret edebilir."
Artik bitirmek istiyorum hocam Allahin izniyle.
Yol gösterin ne olur!
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 01-Mayis-2016 Saat 19:51
Evet Tip4 ün mekanizmasi budur. Çok az kisinin bildigi dogru bilgiler yaziyorsunuz. MUhatabiniz olan doktorun ne tutum sergileyecegini bilemem.
-M
|
Mesajı Yazan: trouble
Mesaj Tarihi: 01-Mayis-2016 Saat 21:43
Kesinlikle katiliyorum, bademcigimi aldirdim her türlü burun,agiz,mide kontrolünü yaptirdim benimde tek düsündügüm kimyasal yapimizdan kaynaklanan koku ama bende nefes kokusu seklinde degil agiz kokusu sadece dilimin arka kisminda olusan koku konusma sirasinda nefesime çarparak disari cikiyor dil firçalayinca 2 saat yok oluyor.
Sendeki koku nefes kokusumu ortama yayilan tarzda mi yani bulundugun alan sadece nefes alisversi ile mi kokuyor yoksa agizini açtiginda mi koku yayiliyor.
|
Mesajı Yazan: Mnsm
Mesaj Tarihi: 01-Mayis-2016 Saat 22:44
Karbonhidratli yiyecekleri kesince kokuda azalma oluyormu ?
|
Mesajı Yazan: ümitvar
Mesaj Tarihi: 01-Mayis-2016 Saat 22:59
Hocam siz dogrusunun nasil yapildigini yazmistiniz diski sindirim testinin.Acaba benden istenecek tahlilde bu mu olacaktir? Ayrica oglumda da mevcut ayni rahatsizlik.Genetik gecisi var mi bu malabsorbionun?
|
Mesajı Yazan: cuma
Mesaj Tarihi: 02-Mayis-2016 Saat 10:52
Yazdiginiz bilgileri nette bende okumustum bi ara."sindirim enzimi eksikligi" ........
kimbilir belkide gercekte sorunumuz bu
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 02-Mayis-2016 Saat 14:09
Test böyle yapilir
http://murataydin.org/sindirim-testi.html
Istanbul'da bu testi dogru yaptigini gördügüm tek laboratuar budur. Tanismayiz ama giderseniz selam ve taktirlerimi söyleyin:
Emin tibbi tahlil laboratuari, Üsküdar, Istanbul tlf:0216 553 91 11.
-M
Not:
Sindirim testinden bahsediyorum. Disakkarit malabsorpsiyon testi veya nefeste hidrojen testinden bahsetmiyorum
|
Mesajı Yazan: ümitvar
Mesaj Tarihi: 02-Mayis-2016 Saat 23:19
Hocam ben Urfa'da yasiyorum. Yani bu testin nasil yapilacagini soylesem kibarca kovulurum heralde. Birde hangi bölüme gidilmeli?
Kisaca hocam benim yerimde olsaniz siz nasil bi yol izlerdiniz?
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 03-Mayis-2016 Saat 07:36
Mesajı Yazan: ümitvar
Mesaj Tarihi: 03-Mayis-2016 Saat 11:25
Yine bi yere kadar gelip tikandik.Ama bunun mutlaka bi çözümü olmali. Konustukça ortama yayilan nefes kokusu olanlar ve nefesinde diski kokusu olanlar, diskisi klozette suya batmayanlar bana göre tip4 olanlar ve sindirim enzim emilim bozuklugu olanlardir.Forumu takip ettigim kadariyla çogu kisi böyle sikintilar yasiyor.Aktif bir sabir gösterip pesine düserek bence iyi bi sonuca ulasablilriz arkadaslar.Hangi bölüme gidilecegini bulalim önce. Gastroenteroloji yada dahiliye yoksa endokrin mi hangisi?
|
Mesajı Yazan: ümitvar
Mesaj Tarihi: 04-Mayis-2016 Saat 23:20
Hocam siz de biz de engellere takilip duruyoruz.Hep baskalarindan bitecek is bunlar.Gidip bi sindirim testi yaptirmak istiyorum mesela ama sonucu ne olacak? Dogrulugundan emin olamayacagim ki.Siz aldiginiz egitim üzere bi ilaç formüle edersiniz bürokrasi ye takilirsiniz. Toplum olarak bulundugumuz nokta bi hastaliktan kurtulmamiza bile engelmis meger.
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 05-Mayis-2016 Saat 08:27
Ah arkadaslar yarami destiniz, yine.
Aspirin üretecek olsaniz, içinde ne oldugu belli olmasina ragmen 7-8 sene süren onbinlerce lira harcayacaginiz cehennem yarisina sokarlar sizi.
Ama aspirini yurt disindan ithal ederseniz tesvik pirimi bile alirsiniz. Ödül verirler size. Daha çok para kazanirsiniz. Halkimiz hangisi Avrupa maliysa onu satin aliyor zaten.
Alisamadim yillardan beri. Ama durum budur.
PharmolZn yi üreten firmaya minnet borçluyuz.
Neden PharmolZn nin formülünü Çözüm ilaç firmasina ücretsiz verdim simdi anliyor musunuz. Eger ilaç firmasi formül için bana da para ödeyecek olsaydi bu gün PharmolZn üretilmeyecekti belkide.
Burun damlasina da ücret istemiyorum.
Fakat ilaç firmasinin ilk reaksiyonu su oluyor:
Burda üretmem. Ama isterseniz yurt disinda varsa istediginiz ilaci ithal ederim, distribütörlügünü alirim. CB12 bunu yapti. Oxyfresh bunu yapti.
Bazi firmalar "Hocam formülü verin Çekoslavakya'da üretirim ve Türkiye'ye ithal ederim" diyorlar. Vermiyorum. Türk vataninda Türk isçisi tarafindan üretilmelidir.
-M
|
Mesajı Yazan: ümitvar
Mesaj Tarihi: 06-Mayis-2016 Saat 01:06
hocam bu burun damlasi hangi tip agiz kokusuna karsi etkili? Benim rahatsizligim 1.si sindirim le alakali diye düsünüyorum 2.sebep .olarakta sinüslerdeki taslasmis iltihab ve akinti olabilir diyorum.Bir de gecenlerde cuma isimli arkadasta yazmisti buna benzer bir durum da ben farkettim. Aksam karadut yemistim. afedersiniz sabah klozetteki sey herzamanki gibi suyun yuzunde degil dibindeydi.Gün içindede sanirim koku yoktu.bana gore karadut barsakta asiri bakteri ve dolayisiyla gaz olusumunu engelledi.Cuma arkadasimiz da ayni seyi dut pekmezi yediginde farketmis.Ne dersiniz hocam?
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 06-Mayis-2016 Saat 06:52
Karadut ile, veya diskinin suda yüzmesi veya batmasi ile agiz kokusu arasinda belirli bir iliski bulundugunu bilmiyordum.
projelendirilen Burun damlasi Tip 1,2, 5(nörojenik) agiz kokulari için idi.
-M
|
Mesajı Yazan: mmkk
Mesaj Tarihi: 07-Mayis-2016 Saat 01:10
Murat hocam bu burun damlasinini birsekilde surseniz piyasaya emin olunalacak cok kisi var hocam lutfen bi yolu olmali ben sahsen ciksa fazlafazla alacaklardabim
|
Mesajı Yazan: Mehmet
Mesaj Tarihi: 07-Mayis-2016 Saat 10:12
Bir kaç edindigim tecrübeyi paylasayim.
1) belli meyveleri günlük yediginde (portakal, elma) kökü %50-70 azaldi.
2)karbonhidrat agirlikli beslenme durumunda karbonatli su dahi!!! Etkisini yitirdi. Belki en ilginç gelen sey buydu bana. Bir bardak su ile bütün gün idare ederken simdi 1 saat bile etki yok. Ilginç
3) kabizlikla beraber veya kabizlikdan ziyade, karinda olusan sislik bir sikinti alameti gibi. Unutmayin her sislik olanda agiz kokusu olacak diye bir durum söz konusu degil.
4) bazi besinlerin bazi canlilari besledigini düsünüyorum, bazilarinin ise sindirilemedigini. Bu sindirilememe islemi ise sindirmek için gerekli canlilarin yetersiz olusundan kaynaklaniyor.
5)kesin olarak söyleyebilirim ki; yararli bakteriler yönünden (probiyotik) eksigim, ve zararli bakteriler bu durumda üstünlügü ele geçirmis cirit atiyorlar. Bununda tek sonucu agiz kokusu degil belki en kötüsü.
Çözüm; bunda birazcik korkmakla beraber, hiç doktorun da bana yardim etmeyecegini göz önüne alirsak ( hastaneye gitmekten bahsediyorum) 1 kutu nidazolu- 500 mg olmasi efdaldir,normalde 250 kesiyor- günlük sabah aksam düzenli kullanmak ve 1 bitmesine 2-3 gün kala probiyotik bombardimanina maruz birakmak ki zararli ekolojik ortam düzelsin. Tabi probiyotik en kalitelisi olmali ve Türkiye de 3-5 milyari geçen kapsüller yok. Tabi hiç yok degil, bir marka therbiotic mi ne haltsa toz halinde satiliyor internette. En iyisi olmasa da ithal mallar içinde en iyisi fiyati 240 TL :((
Bunun yaninda sürekli bir probiyotik yogurt takviyesi probiyotik tursu ( seukrat tursu mu ne diyorlar) yenilmelidir.
Ben bu tedavinin ise yarayacagindan oldukça eminim!!! Tek korkum antibiyotik kullaniminin doktor nezaretinde olmamasi ve probiyotik zenginligini istenilen seviyede tutabilmek. Tabi bir bagirsak florasinin kendini adam gibi yenilenmesinin normal sartlarda 2 seneye kadar varabilecegini unutmayalim. Ama kökü çabuk kesilecektir. Çünkü ustunluk yararli bakterilerde olacak.
Uyari: nidazol yada flagly içtigi halde koku kesilmiyorsa hiç bu dediklerime bakmasin. Gitsin dislerine ve KBB ye veya mideye baktirsin. Büyük ihtimal sorunu iyi bir muayeneye bakiyordur...
Uyari 2: ben daha bu tedaviye baslamadim. Probiyotik önerilerine acigim. Tavsiyeler her durumda dinlenir :)
|
Mesajı Yazan: Amazon
Mesaj Tarihi: 07-Mayis-2016 Saat 16:26
Mehmet kardesim madem probiotigi kafaya koymussun kaliteli bilindik güvenilir al senin bahsettigin çok pahali hemde ne biliyim merdiven alti ürün gibi duruyo
alcaksan GNC ürünlerine bakabilirsin Türkiyede sadece 25 milyarlik olani var ama ana bayisinde 150 milyar olani bile var
Buyur bu Türkiyedeki olan hemen alma ama bazi günler indirime giriyo 70 veya 80 e düstügü bile oluyo
http://www.gnc.com.tr/25-BILLION-CFUs-PROBIOTIC-COMPLEX_4079.html
Buda avrupada satilanlar biraz kurcaladim Türkiyeye siparis seçenegi var gönderirlermi bilmiyorum ama
sana dedigim bu
http://www.gnc.com/Renew-Life-Formulas-Ultimate-Flora-MEGA-POTENT-150-Billion/product.jsp?productId=46851586&cp=3593189.45670726.2108099
Bunlarda diger ürünler sen bak dünyaca bilindik bi marka bu Galatasarayinda sponsoruydu yanilmiyosam
http://www.gnc.com/Digestion/Probiotics/family.jsp?categoryId=2108099&size=16&ppg=16&sr=1&origkw=probiotic&s=D-StorePrice-GNC
Iyi düsün öyle karar ver kafana göre antibiyotik riskli bi karar ayriyetten birde o bakterilerin antibiyotige direnç kazanma olayi var dikkat et
|
Mesajı Yazan: Mehmet
Mesaj Tarihi: 07-Mayis-2016 Saat 17:18
antibiyotik kullanmassam bu sefer probiyotiklerin etkili olmasi çok uzun zaman alir mi? Yani 2 sene kadar... Belki hiçbir zaman üstünlügü ele geçiremezler. Gnc ye de baktim therbiotic 150 TL 25 milyar gnc ise ayni miktarda 90 küsur ama gnc 30 tane var bunda 60 tane. Birde benim dedigimin toz halinde 100 milyar bakteri var ama pahali iste... Dedigin gibi yurt disinda cok daha iyi ama getirmesi gümrügü falan sikinti...
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 07-Mayis-2016 Saat 21:12
Madem çok istiyorsunuz o halde elbette NBL kullanin. Baska bir ürün düsünülemez bile.
[/QUOTE]
PRospektüs bilgisi burdadir:
http://www.nobel.com.tr/Dosyalar/NBL_PROB%C4%B0OT%C4%B0C_GOLD.pdf - http://www.nobel.com.tr/Dosyalar/NBL_PROB%C4%B0OT%C4%B0C_GOLD.pdf
|
Mesajı Yazan: BezginBetül
Mesaj Tarihi: 08-Mayis-2016 Saat 05:35
Selam Arkadaslar,
paylasimlari okurken gerçekten istemeyerek
gülme krizine girdim.
Yanlis anlamayin sakin, hepimiz ayni dertten muzdarip dolasiyoruz su
gezegende..Anlamsizca ve bazen gercekten acinacak bir halde.
Öyle ki, çaresizlikten diskimizin su üzerinde
mi yüzen, yoksa batan türden mi oldugunu dahi
analiz eder hale gelmisiz. Bazen sadece sinirlerim
bozuluyor bu halimize gülmekten baska bir sey
yapamiyorum. Dedigim gibi, yanlis anlamayin...Benim simdiye kadar neleri düsündügümü ve analiz ettigimi anlatsam siz de gülersiniz. Yani absürt bir durumun icindeyiz ve tek istedigimiz kurtulmak ve yasamak..Bu kadar alcak gönüllü bir istegimiz varken neden kurtulamiyoruz anlamis degilim..ama halimiz bu,
yapilabilecek bir sey yok- arastirmaktan, pes etmemekten
ve bazen de gülmekten baska tabii.
Gelelim konuya:
Bence sindirim odakli çözüm arayisi gayet mantikli,ama bu herkesin ayni nedenden dolayi
bu sorunu yasadigi anlamina gelmez.
Bendeki agiz kokusu da bundan ve burun-bogaz alanindan ileriye geliyor sanirim.
Kafamda söyle bir çözüm var, ama gücümü ne zamana toparlar, baslarim bilmiyorum. Bunalimdayim yine.
Neyse,paylasayim..
Bende kronik gastrit var ve son endoskopide yine
Helicobacter çikti.
Bundan önce de iki defa çikmisti. Her iki tedavide farkli antibiyotik kullandim (3 farkli hap).
Ilk kullandigimda Metronidazol yoktu, baska bir antibiyotik, asit kesici ve mantara karsi bir ilac vardi. Sonraki tedavide ayni iki ilac ve antibiyotik olarak Metronidazol vardi. Buna yurt disinda 'italyan türü' tedavi diyorlar, çünkü akdeniz insaninda daha etkili oldugu icin. Yunan, ya da türk tarzi tedavi de denilebilirdi sanirim, ama italyan türü demisler akdeniz insanini özetlemek icin.
Herneyse, iki farkli kombinasyon da fayda etmedi ki, üçüncü defa teshis edildi.
Sonra biraz arastirdim. Bu bakteri dis etinde de yasayabiliyor mus. Murat hoca da yazmisti zaten.
Demek ki sürekli helicobacter cikiyorsa ne yapilmali diye düsündüm.
Sonucum su oldu..Tekrardan hangi antibiyotige baslamam gerektigini düsünmeden önce disleri paradontoz tedavisiyle temizletmek istiyorum. Bu teshis de konulmustu çünkü. Yani dis etinin gerilemesi ve dis araliklarinda yemek artiklarinin kalma durumu da var. Gerci günlük ip ve dil fircasi kullaniyorum..Fayda etmiyor.
Yani dis hekiminde temizletip ayriyeten burada Betaisodona isimiyle satilan antibiyotik bir gargarayi kullanmayi düsünüyorum.
Temizlendigi son gün ya da bir gün önce helicobacter ilaçlarina baslamak istiyorum.
Fakat ilaclari kullanirken yemek hususunda suna dikkat etmek gerek:
Tika basa, protein ve karbonhidrat agirlikli yememek gerek. Cünkü hayvani proteinlerin ve karbonhidratin kokuyu arttirdigini saniyorum.
Bunlarin yerine bitkisel protein, pismis sebze ve meyve agirlikli beslenmek gerek..Lakin antibiyotigin etkisini kesmemek adina az yemek yenilmeli ve bu esnada asiri derecede agiz hijyenine dikkat edilmeli.
Sonra dis etlerini tüm bakterilerden arindriran bir lazer isigi hakkinda bir makale okudum. Burada sadece 10-15 doktorda mevcut- Ülke genelinde ve cok pahali..Belki yaptiramam, bilmiyorum. Ama bunu yapmazsam belki de yine dis etlerine yerlesecek bu lanet. Bakalim..
Yani antibiyotik tedavisinin son günü bu lazer tedavisi mümkün olursa, dis etlerini temizlettikten sonra tekrardan yerlesen bakteriler bu sekilde yok edebilirim sanirim..ama olmasa da olabilir yani.
Lakin su da var..Eger dis etine yerlesebiliyorsa, genize ve bogazdaki girintilere, hatta bademciklerin icine, yani burun bogaz kisminin tümüne de yerlesebilir ve hatta akciger dahil. Bunu nasil çözecegimi henüz bilmiyorum.
SORU:Murat hocam, bu saydigim yerlere de yerlesmesi mümkün mü Helicobacterin?
Yani Helicobacter konusunda bunlar geciyor aklimdan.
Gelelim tedavi sonrasina. Tedavi sonrasinda probiyotik emilebilir haplari kullanmak istiyorum.
Ayrica diski testi yapip, herhangi bir enzim eksikligi, ya da bagirsakta belirli bir bakteri türünün eksiz olup olmadigini anlayabilmek icin.
Eger enzim eksikligi varsa takviye yapilmali ya da o gidayi tüketmemeli.
Bakterilerde bir eksiklik varsa, yutulabilir probiyotik kullanilmali.
Bende bir de ayriyeten genetik laktoz intoleransi cikti. Siz de test ettirin imkaniniz varsa. Tr genelinde laktoz icin gerekli enzimi bünyesinde bulundurmayan insan sayisi cok yüksek. Galiba burada 5% ve türk asilli insanlarda 70% gibi bir orandan bahsetmisti doktor.
Arkadaslar bir de beslenme konusunda su deneyimi yaptim..
Üc hafta denedim ve bana cok yararli oldugunu gördüm -agiz kokusu gitmedi ama azalma olmustu biraz-:
Üc hafta boyunca tüm hayvani proteinleri, gluten iceren karbonhidratlari, sekeri ve hazir/buzlu yiyecekleri biraktim.
Sadece meyve, hafif kaynatilmis sebze, gluten icermeyen karbonhidratlar (haslanmis patates ve yagsiz pilav) ve bitkisel protein olarak quinoa vs. tükettim. Bende asiri hava ve tikaniklik sorunu var normalde, bu beslenme sekli tamamen sifirlandi ve üstelik normalde hissettigim yorgunluk, uyku düzensizligi vs. dahi kalmadi.
Yani kisacasi dis etlerinin temizlendigi ilk günden itibaren bu sekilde beslenmeyi düsünüyorum. Lakin serbest olan karbonhidratlari yine abartmamak sartiyla ve enzim eksikligi varsa, takviyeyle.
Bu sekilde denedikten sonra yine yazarim..
Su karadut olayini deneyecegim ama. Gerci pekmezi yine sekerli, kendisini yemek daha uygundur sanirim.
Umarim çözümü birlikte buluruz...hayatimiz ve paramiz yeterse tabii. :)))
Yazi hatalarimi bagislayin bu arada. Cepten yaziyorum ve türk karakteri harfleri her defasinda bulmak yorucu ayrica türkcem cok iyi degil ama umarim derdimi anlatabilmisimdir
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 08-Mayis-2016 Saat 11:30
Burada sorduklariniz ve sormaya hazirlandiklariniz bulunuyor olabilir:
http://www.agizkokusu.org/agiz-kokusu-gastrit-helicobacter-pylori.html - http://www.agizkokusu.org/agiz-kokusu-gastrit-helicobacter-pylori.html
|
Mesajı Yazan: Mehmet
Mesaj Tarihi: 08-Mayis-2016 Saat 11:36
Hocam öneriniz için sag olun. Probiyotikler ile ilgili bir sey sormak istiyorum. Hangi Probiyotik daha iyidir, Bunu tam olarak bilmiyorum tek bildigim içindeki bakteri sayisi.sizin yollamis oldugunuz ürün 2.5 milyar bakteri içeriyor. Bizim dediklerimiz yaklasik 25 milyar neredeyse 10 kati.
Acaba burada bakteri sayisindan ziyade dikkat edilmesi gereken baska neler var?
Birde nidazol antibiyotik 7-10 gün kullanim sonucu bagirsak florami komple bozma ihtimali var mi? Antibiyotik hiç kullanmasam süreç nasil isler? Ben kendi kafamdan yorum yapiyorum ama isin iç yüzünü tam bilemiyorum. Yardimci olursaniz sevinirim.
|
Mesajı Yazan: Hope
Mesaj Tarihi: 08-Mayis-2016 Saat 12:41
Hocam Mehmet arkadas yukarda uyari seklinde antibiyotikle geçmiyorsa bagirsak kaynakli bir sorun degildir demis bu dogru mu sizce? Mikroplar KBB kaynakli bölgededir kullanirsin koku gider bu demek degildir ki bagirsaktan rahatsizdin gecti.Burada ne yazilsa ümit ediyoruz ugrasiyoruz kesin konusulmamali bence.Bende antibiyotik kullandim midemde,bagirsagimda,genzimde.. biriken mikroptan kaynakli nerde olursa olsun kokunun geçmesi gerekirdi o zaman.Yanlis miyim Murat hocam bende bagirsagimdan supheleniyorum ve antibiyotikle geçmeyen ama bagirsaktan kaynakli agiz kokusu yapan bi bagirsak rahatsizligi olamaz mi?
|
Mesajı Yazan: BezginBetül
Mesaj Tarihi: 08-Mayis-2016 Saat 13:24
Hocam cok detayli ve genis bilgileri barindiran bir makale, tesekkür ederim.
Ama sunu hala anlamis degilim, eger fikrinizi paylasirsaniz cok memnun olurum.
1.Soru:
Bu pek mümkün olmasa da, yine de ortada olan kücük bir olasiliktan yoka cikarak, burun, geniz, girintilerde saklanmis helicobacteri bitirebilecek ve kullanilmasina sakinca olmayan bir antibiyotik gargara/burunda genize su ile temas edebilecek bir ilac var midir? Mesela burnumdan her gün tuzu su geciriyorum..rhinse kit mi deniliyor adina, tam hatirlamiyorum ismini. Bununla kullanilabilecek bir ilac?
2.Sizce Helicobacter tedavisi icin kullanilan antibiyotigi ve mantar karsiti hapi ezip su icine atsam ve burnumdan genize akmasini saglasam, büyuk bir zarari olur mu? Mesela beyine filan nüfuz etmesi ve orada bir hasar/hastalik yaratmasi gibi?
Hocam inanin cok caresizim..Tedaviyi diger yazimda yazdigim gibi yapip, bir kac ay sonra yine ugrasmak istemiyorum...Tamamen bikmis bir haldeyim..Biraz aciklayici seyler yazarsaniz cok sevinirim..Biliyorum, siz de sikiliyorsunuzdur hep ayni sorulardan..
Simdiden tesekkürler.
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 08-Mayis-2016 Saat 16:17
Orjinalini yazan: Mehmet
sizin yollamis oldugunuz ürün 2.5 milyar bakteri içeriyor. Bizim dediklerimiz yaklasik 25 milyar neredeyse 10 kati.
Acaba burada bakteri sayisindan ziyade dikkat edilmesi gereken baska neler var? |
inokülasyon sayisi çok önemli degil. 1 tek bakteri dahi inoküle etseniz yarim saat sonra 2 katina çikar. 1 saat sonra 4 katina çikar, 2 nin 2,3,4,5,6... inci katlarina ulasir. Inoküle edilen bakteri sayisi degerli bir unsur olmayabilir.
Dikkat ediniz, ben probiyotik kullanin demiyorum. Madem kafaya koydunuz kullanacaksiniz o halde bu konuda bildiklerimi anlatiyorum
Orjinalini yazan: Mehmet
Birde nidazol antibiyotik 7-10 gün kullanim sonucu bagirsak florami komple bozma ihtimali var mi? |
Teshis hariç, Hiç bir sebeple agiz kokusu hastasinin antibiyotik kullanmasi dogru degildir.
Evet Nidazol 7-10 gün içerisinde bagirsaklardaki bakteri sayisini ve profilini geri dönüsümlü olarak degistirir
Orjinalini yazan: Hope
Hocam Mehmet arkadas yukarda uyari seklinde "antibiyotikle geçmiyorsa bagirsak kaynakli bir sorun degildir" demis bu dogru mu sizce? |
Mehmet beyin hangi kaynaktan bu bilgiye ulastigini bilmiyorum, ancak ben o görüse katilmiyorum. Antibiyotik ile Tip 1 (agiz kaynakli) agiz kokusunu da durdurabilirsiniz, Tip 2 (hava yolu) agiz kokusunu da. Tabi en çok 1 hafta için durur.
Orjinalini yazan: Hope
bende bagirsagimdan supheleniyorum ve antibiyotikle geçmeyen ama bagirsaktan kaynakli agiz kokusu yapan bi bagirsak rahatsizligi olamaz mi? |
Bilmiyorum
Orjinalini yazan: BezginBetül
1.Soru:
Bu pek mümkün olmasa da, yine de ortada olan kücük bir olasiliktan yoka cikarak, burun, geniz, girintilerde saklanmis helicobacteri bitirebilecek ve kullanilmasina sakinca olmayan bir antibiyotik gargara/burunda genize su ile temas edebilecek bir ilac var midir? |
Her bakterinin mutlu oldugu adresler vardir. Organizmaya girer girmez gitmek ve yerlesmek istedigi floralar bellidir. Önceden bilinir. Örnegin Pseudomonas yanik yarasini sever, prostat ve akcigeri sever. Bu bakteriyi karacigerin içine koysaniz orada durmaz, hastalik yapmaz. Escherischia coli basilini bogaza koysaniz, bademciklerin üzerinde tutunamaz, orayi terk eder, ya bagirsaga veya idrar yoluna gider. Halkin beta mikrobu adini verdigi a grubu streptokoklar bademcigi ve bogazi sever, 10 cm yakininda agizin içinde yoktur, asla idrar yoluna girmez. Moraxella ailesi ya göze veya orta kulaga gider. Laktobasil, vajina, agiz ve bagirsagi sever, mesela safra kesesine asla girmez.
Helicobacter pylori isimli mikrop Camphylobacter familyasina akrabadir. Yakin aile iliskisi vardir. Asit sever, asit ister, asitin oldugu yere gider. Asit yoksa mutsuz olur. Bu sebeple Helicobacter pylori midenin asidinde veya agizin asidinde yasar. Bu sebeple burun içinde bu bakteri bulunma ihtimali varmis gibi onunla burunda mücadele etme fikriniz çok isabetli olmayabilir.
Orjinalini yazan: BezginBetül
2.Sizce Helicobacter tedavisi icin kullanilan antibiyotigi ve mantar karsiti hapi ezip su icine atsam ve burnumdan genize akmasini saglasam, büyuk bir zarari olur mu? Mesela beyine filan nüfuz etmesi ve orada bir hasar/hastalik yaratmasi gibi? |
Helicobacter pylori, yukarida ifade ettigim gibi buruna girmez. Siz burun içine bu bakteriyi koysaniz bile orada ölür. Yasamaz. Narindir. Incedir, kibardir, kirilgan ve duyarlidir, çabuk tahrip olan membrani vardir. Asit ister. Burunda asit yoktur. Burun içinde Helicobacter mevcudiyeti düsünülmez.
Burun içinde mantar az miktarda bulunabilir, Aspergillus, Mucor ve Candidalar buraya gelebilir, eger agiz kokusuna sebep oldugu ispatlandiysa mücadelesi için lokal degil damar yolu ile ilaç verilir. Hastahaneye yatirmak sarttir.
Bagisiklik sistemi çökmeden mantar burunda yükselmez. Bir mantar burun içinde hastalik yapiyor ise agiz kokusundan çok daha önemli ve öldürücü problemler var demektir. Kanserin ölmeye yakin günlerinde, AIDS hastalarinin son aylarinda, habis bas boyun tümörlerinde, akcigerin kanamali mantar hastaliklarinda, menenjite dönüsmeden hemen önce burunda mantar görülebilir veya kisi vefat ettikten bir kaç saat sonra da ortaya çikabilir. Böyle durumlarda agiz kokusu bir kenara birakilir ve hastanin hayati kurtarilmaya çalisilir. Sizin gibi klavyeden yazi yazabilecek durumda saglikli bir insanin burnunda mantar hastaliklari bulunmasi pek mümkün olmayabilir.
Simdi bu anlattigim bilgilerin isiginda agizda koku var diye burnunuza mantar ilaci dökme fikrini bir kez daha degerlendiriniz. Ihtiyaciniz olmadigini ve burunuzda mantar bulunma ihtimalinin olmadigini görmeye çalisiniz.
Orjinalini yazan: BezginBetül
Biliyorum, siz de sikiliyorsunuzdur hep ayni sorulardan.. |
Hayir ayni sorulardan sikilmiyorum, çünkü ayni soru sorulursa bilmiyorum diye yanit veriyorum. Ilk defa sorulunca cevabi uzun yaziyorum. Çok degerli bir soru olunca "bunlari biliyor muydunuz" basliginda cevap yaziyorum. Her seyi sorabilirsiniz.
-M
|
Mesajı Yazan: Amazon
Mesaj Tarihi: 08-Mayis-2016 Saat 17:35
Bezgin Betül sakin öyle antibiyotigi suya koyup burnundan felan alma çok daha kötü sonuçlar ortaya çikabilir ben bi sefer antibiyotigi bogazimda beklettim eridi orda hiçbi fayda saglamadi tam tersi agiz kokum artti can çekisen agiz veya bogaz florasinida mahvettim heralde önceden sadece gün içinde kokardi agzim ama artik salyam bile kokuyo hele sabahlari kalktigimda agzim les gibi bembeyaz salya akiyo ve acayip kötü kokuyo tavsiye etmem yani önceden aksamlari dislerimi firçalamasam bile çok kötü kokmazdi ama artik daha fena oldu ne var bu bogazda nerden geliyo anlamiyorum.
|
Mesajı Yazan: Mehmet
Mesaj Tarihi: 08-Mayis-2016 Saat 21:10
@hope
Kardesim her antibiyotik her yere etki etmez. Nidazol öncelikle bagirsak hedeflenen bir ilaçtir. Ama ben KBB kaynakli çok antibiyotik kullandim doktor yazdi. Hiç bir ise yaramadi tabi o zaman gribe iyi gelmistir. Anladin insallah demek istedigimi...
@aydinmur
Hocam simdi anladim mevzuyu. Yogurt yada kefir mayasi gibi bunlar sürekli çogaliyorlar ama sanirim uygun ortam gerekli çogalmalari için. Herhalde dediginiz ürünün içinde bu ortami saglayacak maddeler vardir.
Hocam bir sorum daha olacak; sürekli TV de probiyotik söyle faydali böyle faydali diyorlar. Bunun hiç mi zarari yok? Küllün mü faydali yani bir dozu yada doz asimi yok mu?
|
Mesajı Yazan: BezginBetül
Mesaj Tarihi: 08-Mayis-2016 Saat 22:00
Peki hocam, çok teßekkür ederim ve mesaj alinmistir, denemeyecegim.
Burunda,bogazda ve dil arkasinda Staphylococcus Aureus bakterisinin oldugunu kesinlikle biliyorum yalnizca.
Agiz kültüründe cikmisti...yalniz bunun da koku yapma ihtimali var sanirim. Nereden baslasam bilemedim. SA bakterisine etkili olan antibiotigi de kullandim hap sekline..Gittigini sanmiyorum.
Amazon, tesekkürler ikazin icin. Bilmesem denerdim kesin. Senin adina üzüldüm..Ama belki dis etlerini temizlettikten sonra emilebilir probioytik kullanabilirsin? Faydasi olabilir.
Hepimize tez vakitte çözüm ve sabir diliyorum.
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 10-Mayis-2016 Saat 11:38
Orjinalini yazan: Mehmet
Kardesim her antibiyotik her yere etki etmez. Nidazol öncelikle bagirsak hedeflenen bir ilaçtir. |
Bir antibiyotik kan dolasimina girerse kanin gittigi her yere ulasir, duyarli olan bütün mikroorganizmalara etki eder. Nidazol ile ishali de tedavi edebiliriz, orta kulak iltihabini da tedavi edebiliriz.
Orjinalini yazan: Mehmet
Hocam simdi anladim mevzuyu. Yogurt yada kefir mayasi gibi bunlar sürekli çogaliyorlar ama sanirim uygun ortam gerekli çogalmalari için. Herhalde dediginiz ürünün içinde bu ortami saglayacak maddeler vardir. |
Evet.
Yogurt yapmak için bir tencere dolusu kaynamis süt alin masanin üzerine koyun. Isterseniz 1 kasik isterseniz 30 kasik maya dökün fark etmez. Sonuçta yogurt olusur. Degil mi?
Probiyotik de böyledir. Bagirsaga bu mikroorganizmalari asiladiginiz zaman isterseniz 2.5 milyar isterseniz 100 milyar verin fark etmez, ayni mikrobiyota gelisecektir.
(Dikkat ediniz: probiyotik kullanin demedim. Siz kullanmak istediginiz ben bildiklerimi aktariyorum)
Orjinalini yazan: Mehmet
Hocam bir sorum daha olacak; sürekli TV de probiyotik söyle faydali böyle faydali diyorlar. Bunun hiç mi zarari yok? Küllün mü faydali yani bir dozu yada doz asimi yok mu? |
Söz konusu tv programlarinin 20 dakikasi 7000 liradir. Biraz makul bir ünvaniniz varsa, siz de para verirseniz ekrana çikarsiniz caninizin istedigini söylersiniz. Hesap sorulmaz. Denetimi yoktur. Arzu ederseniz, 95 oktan benzin için agiz kokunuza iyi gelir diyebilirsiniz. Her türlü saçmalik serbesttir. Arzu ederseniz 42 numara ayakkabi giyerseniz agiz kokusu geçer diyebilirsiniz.
Tv reklamlari fevkalade degersiz, yanlis bilgilendiren, göz önüne alinmamasi gereken, yayinlardir.
Her ay bir telefon geliyor bana. Bazi aylar her hafta telefon alirim. Sizi bilmemkimin programina konuk etmek isteriz diye söz baslar, son kaça olur diye sorarsaniz, siz 20 dakikayi ödeyin biz size 5 dakika fazla verelim derler. Diger hekim arkadaslarima da gelir bu davetler. Bazilari ekrana çikar marka vererek implant telafuz eder, çünkü 20 dakikanin parasini bir firma karsilamistir, onun reklamini yapar. Bazi meslektaslarim beyaz dolgu firmalari tarafindan parasi ödenir, ekrana çikip amalgam dolgu zehirlidir diye söyler.
Durum budur.
-M
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 10-Mayis-2016 Saat 15:17
Orjinalini yazan: BezginBetül
Burunda,bogazda ve dil arkasinda Staphylococcus Aureus bakterisinin oldugunu kesinlikle biliyorum yalnizca. Agiz kültüründe cikmisti...yalniz bunun da koku yapma ihtimali var sanirim. Nereden baslasam bilemedim. SA bakterisine etkili olan antibiotigi de kullandim hap sekline..Gittigini sanmiyorum. |
Staphylococcus aureus agiza girmez. Agizda ölür. Yasamaz. Fakat biraz geride bogazda yasar. Farinks, tonsiller, ve daha yukarida burun arkasinda yerlesebilir.
Bir bogazda S. aureus'un mevcudiyetine hos bakilmaz, eliminasyonu sarttir. Bazi insanlar portördür. Bu insanlar hasta olmaz ama burun içinde S. aureus besler ve toplumda gezdirir. Bu insanlar teshis edilip tedavi edilinceye ve iyilesme dogrulanincaya kadar bebekleri öpmesi, yaslilarla temas etmesi, yanik ünitesine, yogun bakima girmesi, açik yaralar ile temas etmesi yasaklanir.
S. aureus'un agiz kokusu yaptigina iliskin elimizde hiç bir delil yoktur. Hastahane infeksiyonu, apse formasyonu, atesli deri hastaliklari, vajinal, göz, sinüs, bogaz infeksiyonlari yapabilir.
-M
|
Mesajı Yazan: BezginBetül
Mesaj Tarihi: 11-Mayis-2016 Saat 00:46
Hocam iyi ki aydinlattiniz. Ben simdiye dek sadece MRSA türu SA'nin tehlikeli oldugunu saniyordum...Kültürde tesirli olabilecek Antibiyotikler ciktigi icin bu kadar ciddiye almamistim. Yani bagisiklik belirten bir tür olmayinca da dikjat etmek gerekiyor mus..Simdi hatirliyorum da..Yegenlerimi cok öptügumü hatirliyorum..Hemen tedavisini yaptirayim.
Hocam bir de bu konuda son bir sorum daha var..Ne anlama geldigini bilmiyorum, cünkü agiz kokumun basladigi yillara denk geliyor..aradan o kadar vakit gecti ki, artik normal geliyor.
Ben ergenlik donemlerimde haftada bir yüzmeye giderdim. Havuzdan cikinca insanin burnunda tuhaf bir koku olusur. Hatta sigara icenler bilir, ice cekilen dumanin kokusu igrenc olur. Ayni grip esnasinda sigara icmenin tadi gibi.
Hocam o yillardan bu yana bu tür koku kalici olarak genzimde bulunuyor. Birden olustu ve kaldi. Bu neye isaret edebilir? Acaba bir bakteri mi yerlesti o yillarda? Mesela sigara ictigimde hala sanki sürekli grip misim gibi igrenc bir tat ve koku olusuyor. Bunun nedeni BBK bölgesinde mi, yoksa ajcigerde mi aranmali?
Ya da size baska fikirleri mi cagristiriyor?
Hocam vaktinizi ayirdiginiz icin cok tesekkür ederim!
|
Mesajı Yazan: ümitvar
Mesaj Tarihi: 11-Mayis-2016 Saat 03:55
Sevgili arkadasim bezginbetül ; karadut yedigimde gözlemledigim su suda batma yüzme meselesi söyle oluyor: barsaklarda sindirilemeyen karbonhidratlardan geriye kalanlar kokusuyor ve asiri bakteri üremesi oluyor.Bu arada hidrojen ve metan gazida olusuyor.Gaitanin suyun yüzünde kalmasida içindeki metan vs.gazlardan.Nefesimize koku verende bu gazlar.Seni güldürebildigime sevindim yinede.
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 11-Mayis-2016 Saat 07:20
Sizde ne oldugundan emin degilim ama söyle olaylar olabiliyor:
Insan bellegi 10000 in üzerinde kokuyu kayit altina alabilir ve bunlarin bazilarinin üzerine tat etiketi yapistirir, bazilarinin üzerine çocuklugumuzdan bir sahnenin fotograf karesini yapistirir. Bir bir kokuyu algiladigimizda, duydugumuzda çocuklugumuzdaki oyuncagi veya bögürtlenin eksi tadini hatirlayabiliriz. Eslestirmeler tamamen kisiye özeldir ve yasanmisliklarin izini tasir.
Koku alma organi havanin getirdigi gazlarin organa temas etmesi ile çalisir. Havuz suyundaki kimyasal maddelerin organa temas etmesi ile olusan her hangi bir kimyasal reaksiyon zihninizde isaretlenip kayitlara geçmis. Uygun zamanlarinizda yüzeye çikip duysal alginiza hakim olabilir. Bu tip insanlar narin ruhlu ve kafaya takan bireylerdir.
Bu tip kokulara Fantozmi adi verilir. Diger ismi olfaktör halüsinasyon'dur.
2 tür sebebi vardir. Psikojenik olan sebebi yukarida anlattim. Bir de nörojenik sebepleri vardir. Etmoid blgede organi kirleten infeksiyon veya kitle bulundugu zaman da fantozmi olur.
-M
|
Mesajı Yazan: Mehmet
Mesaj Tarihi: 11-Mayis-2016 Saat 13:04
Peki hocam madem antibiyotik kan dolasimina girerek bakterileri öldürür. Neden bir sürü farkli antibiyotik var? Mesela ben kaç tane antibiyotik kullandim ve agiz kokuma etki etmedi ama nidazol tamamen kesti. Bilindigi üzere nidazol genellikle bagirsak problemlerinde verilir. Bende sandim ki hepsinin etki alani farkli.
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 11-Mayis-2016 Saat 14:30
3 grup antibiyotik vardir.
1- Bakterilerin membran ve duvarlarini bozanlar.
2- Bakteri ribozomlarinda protein sentezini bozarak yanlis protein sentezi yapmasina sebep olanlar.
3- Bakteri DNA sini hedef alanlar.
Bazi bakterilerin membranlari saglamdir 2 veya 3üncü grup ile öldürülür, bazilarinin ise ribozomlarina saldirmak gerekir.
Bir antibiyotik dolasima girdikten sonra karsisina çikan bakteriye gücü yetiyorsa, yöntemi uygun düserse engeller. Aksi halde etki etmez.
Sizin mavcudiyetinden rahatsiz oldugunuz bakteri ailesi söz konusu antibiyotik ile engellenebilen bir bakteri ailesi oldugu için bahsettiginiz antibiyotik ile engelleyebildiniz.
-M
|
Mesajı Yazan: BezginBetül
Mesaj Tarihi: 11-Mayis-2016 Saat 17:18
Tesekkürler hocam! Biraz arastiracagim..
Umutvar arkadasim, biliyorum.
Sadece bizi bunlari analiz eder hale düsüren durumun sacmaligina güldüm. Yani herkes yasarken -iyi ya da kötü-, biz nelerle ugrasmak zorundayiz anlaminda. Gülmem öyle kücümseyici anlamda degil.
Caresizlikten, tükenmislikten, bu absürt halimizden dolayi gülme tutuyor. Ki ben de bu gruba aitim. Kendime de cok güldügüm oluyor. Yani yanlis anlama. :) Cözeriz insallah hep birlikte.
|
Mesajı Yazan: Mehmet
Mesaj Tarihi: 11-Mayis-2016 Saat 23:05
O zaman atiyorum, nidazol 2.gruba giriyorsa, 2.gruba giren bütün antibiyotikler bu bakteriyi engelleyecektir.
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 12-Mayis-2016 Saat 07:59
Orjinalini yazan: Mehmet
O zaman atiyorum, nidazol 2.gruba giriyorsa, 2.gruba giren bütün antibiyotikler bu bakteriyi engelleyecektir. |
Evet. Dogru.
ornidazol, metronidazol, nidazol, amebazol, biteral, ornitop, bitazol, ornisit, flagyl, flagentyl ve buna benzer ilaçlar ayni gruptur ve birbirine yakin etki gösterirler.
-M
|
Mesajı Yazan: ümitvar
Mesaj Tarihi: 12-Mayis-2016 Saat 23:54
Murat hocam sindirim bozuklugu yasayan insanlarin bu sikintisi nasil tespit ediliyor? Yani bunlarin hepsi sizin bahsettiginiz laboratuvara gitmis degillerdir galiba?
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 13-Mayis-2016 Saat 08:13
Mesajı Yazan: Hülya aydin.
Mesaj Tarihi: 13-Mayis-2016 Saat 09:38
Ümitvar, ben kolonoskopi yaptirdim ve sindirim bozuklugundan dolayi doktor bana Kreon25000 verdi ama çok faydasini gördügümü söyleyemicem..Ayrica, Ümit Aktas in probix kapsülü kullaniyorum, bu kapsülün digerlerinden farki "kapsülleri midede çözünmez, bagirsakta çözünür. Böylece bakterilerin mide asidi ile temasi olmaksizin bagirsaga ulasmasi saglanir. Bu yüzden bakteriler mide asidinde ölmezler ve bagirsaklara tam sayida ulasirlar." ve yine 30 yildir bu sorunla ugrasan biri olarak 10 yil önce Lazer tedavisinden sonuç almistim, daha sonra tekrarladi ama simdi gittigim Akupunktur uzmani o zaman tedaviye ara ara devam edilseydi tamamen kurtulabilirdin dedi, simdi ise Akupunktur, Lazer ve Manyetik alan tedavisi görüyorum 5 seans oldu 5 seans daha gidecegim, sonuç alirmiyim bilmiyorum, gelismeleri size yazarim..
|
Mesajı Yazan: ümitvar
Mesaj Tarihi: 13-Mayis-2016 Saat 13:00
Hocam sindirim testinden bahsediyordum. Bu testin dogru yapildigini bildigim tek laboratuvar var diye ismini vermistiniz.Acaba diyorum tip4 teshisi konulup tedavi olan insanlara bu teshis nasil konmus? Hepside bu laboratuvar da tahlil yaptirmamistir heralde diye sormustum.Yanlis anlasilmasin hocam çaresizlikten tuhaf sorular soruyor olabilirim içimizdeki tek ehliyetli insan siz oldugunuz için ister istemez muhatabimiz olmak durumunda kaliyorsunuz.
|
Mesajı Yazan: gökhan
Mesaj Tarihi: 13-Mayis-2016 Saat 18:00
sindirim bozuklugu yada bagirsaklardan kaynakli koku olusumu banada mantikli gelmeye basladi. kendimden bahsetmek gerekirse.
1- cok sik gaz cikariyorum
2-cok sik gegiriyorum
3- diski inailmaz derecde kokuuyo
4-cok sik kabiz oluyorum
5-hemeroit sikinti var
sizlerde boyle durumlar mevcutmu arkadaslar?
|
Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 13-Mayis-2016 Saat 18:44
Orjinalini yazan: ümitvar
Acaba diyorum tip4 teshisi konulup tedavi olan insanlara bu teshis nasil konmus? Hepside bu laboratuvar da tahlil yaptirmamistir heralde diye sormustum. |
Laktoz intoleransi, disakkarit malbsorpsiyonu, ilyeit, iritabil kolon, kronik kabizlik, çölyak, tmau, karaciger yaglanmasi, gut, protein metabolizmasi hastaliklari, sürekli ilaç kullanmak, ve daha düzinelerce hastalik ...
bunlar Tip 4 (nefes) kokusu yapabilir ve diski sindirim testi yaptirmasina gerek olmadan teshis edilir.
Pankreas enzim eksigi ariyorsak, o zaman sizin ifade ettiginiz gibi dogru yapilmis bir sindirim testi gerekir.
-M
|
Mesajı Yazan: BezginBetül
Mesaj Tarihi: 13-Mayis-2016 Saat 21:07
Hocam dogru yapilan enzim testi ile alakali yazdiklarinizi okuduktan sonra cok moralim bozuldu. Yurt disinda yasiyorum ve daha yeni 107€ ödeyerek bir diski testi yaptirdim.
Su parametreleri analiz ediyorlar:
Florastatus
Verdauungsrückstände
Antitrypsin
Calprotectin
Gallensäuren
Pankreas-Elastase
sekretorisches IgA
Diskiyi bir kutu icinde postayla istiyorlar. Bir gun icinde ulassa (en iyi ihtimalde) en erken ertesi gün islemler yapilabilir. Tahminen iki gün sürer. Yani yukaridaki seyleri analiz etmek sadece sizin yazdiginiz sekilde dogru teshis edilebiliyorsa, ben bosuna yapmis oluyorum. Sonuclari daha gelmedi..ama zaten bosunaysa, pek bir ise de yaramayacak.
Cok üzücü..
|
Mesajı Yazan: BezginBetül
Mesaj Tarihi: 14-Mayis-2016 Saat 04:46
Bu arada Anket 2016 isimli bir baslik acmistim.
Herkes cevaplarsa mutlaka ilerleyecegimizi sanmistim. Kimsede hareket yok.
Arkadaslar, biraz emek verelim kendi sorunumuzun cözümüne.
Ne olur 10 dk ayirsaniz. Benim icin degil, kendiniz icin cevaplayin.
Mutlaka benzerlikler fark edilecek, yeni fikirler olusacaktir herkes ucundan tutsa.
Cok bunaldim. Bu hafta yeni bir ise basladim ve yine pes etmek istemiyorum. Mutlaka sizin de vardir zorlandiginiz dönemler (sinav,toplanti,ziyaret,arkadas ortami,is görüsmesi vs). Kendinize ve diger katilanlara yardim edin ve 10dk ayirin lütfen.
Biraz yol alalim..Hep ümitlenerek giriyorum foruma, ama hep ayni noktada tikaniyoruz.
|
Mesajı Yazan: ümitvar
Mesaj Tarihi: 07-Haziran-2016 Saat 23:37
Murat hocam, psikiyatrist arkadasiniz foruma katilacakti ne oldu?
Murat Eren hoca söyle bi seyden bahsetti; seratoninin birçok görevi vardir.Sinir sistemindeki iletisimin saglanmasi barsak hareketleri salgilar vs.
Mesela yüksek tansiyon hastalarinda strese bagli tansiyon varsa sadece tansiyon ilaciyla duzelemez.seratonin ya da ne eksikse o yerine kondugunda düzelme görülür.
Bende söyle düsünüyorum ; acaba seratonin eksikligi barsaklarimizi etkiliyor olabilir mi? Yeterli salgi yapamiyor düzenli calisamiyor sonuc olarak bakteri cenneti haline geliyor? Bunu bana düsündüren mutluyken nefesimin kokmadigini düsünmem.Tmau yu duyduktan sonra tip5 olmak çok cazip geliyor bana dogrusu.
|
Mesajı Yazan: ümitvar
Mesaj Tarihi: 07-Haziran-2016 Saat 23:49
Tam ifade edememis olabilirim aynen aktariyorum.
Serotonin aslinda vücudun ahenk içinde çalismasini birtakim islevleri saglar ve aracilik eder. Serotonin bir nöromodülatördür, düzenleyicidir. Bir hormon degildir. Serotonin sinirlerin iletiminde yer alan bir maddedir. Vücudun "bütün islevlerini" düsünmeliyiz. Yukarida saydigim ilk mesajlarimdaki gibi birçok vücut fonksiyonunu da saglar, düzenler ama tabii ki tek basina bunu yapmaz. Sinir (nöron) hücreleri yoluyla vücuda sinyaller gittigine göre serotonin de neredeyse tüm sinir hücrelerinin iletiminde rol alir. Agri algisi, istah (acikmak, tok hissetmek), sevinç-üzüntü, uyku düzeni, kan sekeri dengesi, koku algisi, tansiyon dengesi (dengesizligi/asabi tansiyon), barsak hareketleri (kabizlik, ishal) vs. gibi vücut fonksiyonlari da sinir sinir sistemi ile düzenlenir. Dogal olarak "koku" da bu düzenleme içindedir. (Önemli not: Serotonin olmazsa hayat olmaz). Serotonin ahenkli (düzensiz) çalismazsa vücut fonksiyonlari da düzenli olmaz. En önemli örneklerden birisi de asabi tansiyon yüksekligidir (Sinirsel hipertansiyon diye de anilan). Tansiyonu birkaç tansiyon ilaç kombinasyonuna (birlikteligine) ragmen düzenlenemeyen kisilerde asabi tansiyon oldugu düsünülür ve psikiyatrik yardim istenir. Bir sekilde altta yatan ruhsal süreç/sebep bulunur veya bulunmaz ama psikiyatri tarafindan bir düzenleyici verilir. Bu düzenleyicinin amaci vücutta düzenli gitmeyen tansiyonun düzene girmesi ve yüksek veye oynak seyreden tansiyonun düsürülüp belirli (normal) sevieyede tutulmasinin saglanmasidir. Serotonin de yine sinir sistemi yoluyla tanssiyonu düzenledigi için "serotonin düzenleyici" verilmelidir. Bu, su anlama gelir; vücudun kendi basina yapamadigini veya düzenleyemedigini disridan vermek gerekir. Tansiyon kendi basina düzene girememekte, hatta tansiyon düzenleyiciler dahi etkili olamamaktadir. Serotonin psikiyatride su an en çikan ilaçlarin içinde bulunan ve tedavide çok etkili maddedir. Yani disaridan bir düzenleyici olarak belli süreler (bazen iyilesmeyen psikiyatrik bozukluklarda aralikli veya sürekli) verilmelidir. Ancak, gereken süre ve dozda verilmedigi (gereken süre ve doz= tedavi edici) sürece de etkisini göstermeyecektir. Serotonin düzenleyiciler belli süre kullanilmadiginda ise etkili olmayacaktir, yani iyilesme görüldügünde ve iyilestikten sonra da bir süre kullanilmalidir. Asabi tansiyonu olan kisilerin serotonin düzenleyicilerini almalari ile tansiyonlarinin düzene girdigi görülür. Sinir sistemi ahengini bun düzeneyiciler (ilaçlar) sayesinde kazanir. Fonksiyonlar olmasi gerektigi gibi islemeye baslar.
Serotonin tansiyon örneginde oldugu gibi saydigim ve sayamadigim birçok vücut islevi için gereklidir.
Serotonin ayrica birçok vücut bölgesinde ayri islevleri yerine getirmede araclik eder.
Kullanip da iyilestiniz söyleyen ve buraya yazan danisan kisinin bahsettigi ilaç da serotonin üzerinden etki eden ilaç grubundandir. Dogrudan etki olarak serotonin degil ama bir yerde serotinin'i düzenleyici etkiye sahiptir. Beynin belli bölgelerinde serotonin için düzemleyici islevi saglar. Ancak, belli süre veya belli doz degil, "belli süre ve dozda" kullanilirsa etki göstermeye baslayip tedavi etkinligi ortaya çikar. Koku üzerindeki düzenleyici islevi de bu sekilde olur. Akademik bilgi kismi ise söyledir; Serotonin birçok reseptör (almaç) üzerinden etki eder ve degisik vücut islevleri için bu reseptörleri kullanir, kullandiginiz ilaç 5HT2a reseptörü üzerinden etki eder.
Bu reseptörler düzenli olarak disaridan verilen ilaçlarla uyarilir ve düzen altina alinirsa (düzene sokulursa) islevler de normale dönecektir.
Koku algisi da sadece burunda degil ayni zamanda beyne giden bazi sinir uçlari yolu ile algilanir. Duyularin algilanma biçimi de serotonin araciligiyla olur. Yeterli veya düzenli algi için serotonin düzenli çalismalidir.
Olfaktör (olfaktor/olfactory) sistem (beyindeki koku algilama sistemi) serotonin islevini kullanir. Kokunun dogru algilanmasi, olan kokunun algilanmasi veya olmayan kokunun algilanmamasi serotonin ve sinir sistemi sayesinde olur.
Olfaktör sistemin dogru çalismasi için de disaridan psikiyatrik destek vermek gerekebilir (asabi hipertansiyonda oldugu gibi). Eger, olfaktör sistemde algilama sorunu disinda baska bir nedeni yoksa olmayan kokunun algilanmasi psikiyatrik yardim gerektirir.
Bu sekilde olfaktör sistemin serotonin düzenlemesi saglanmalidir.
Maalesef ki, bunun bilinmemesi nedeniyle "koku yaydigini", "koku algiladigini" veya baskalarinin kendisinin burun ve/ya agzindan çikan kokudan rahatsiz olduklari düsüncesine kapilabilirler. Bu amaçla birçok hekimi gezip çare arayabilirler. Psikojenik (psikiyatrik) kisminin olabilecegini ise neredeyse çogu kisi kabul etmemektedir.
Yukaridaki nedenlerden dolayi tedavi olma /çare bulma noktasi psikiyatri (ruh sagligi ve hastaliklari) uzmanlaridir.
|
Mesajı Yazan: mmkk
Mesaj Tarihi: 08-Haziran-2016 Saat 10:40
UMITVAR KARDESIM TMAU HASTALIGI GENETIK BI HASTALIK VE COOOK NADIR GORULEN BI HASTALIK YANI HER AGZI KOKAN VUCUDU IDARARI TERI KOKANDA OLMAZ ....
|
Mesajı Yazan: Meari
Mesaj Tarihi: 08-Haziran-2016 Saat 17:43
Bu tmau hastaligi beni öyle etkiledi ki sanki burada kokusu geçmeyen herkes bende dahil tmau hastasiymisiz gibi düsünmeye basladim arkadaslar psikolojim mahvoldu insallah hiç birimizde bu hastaliktan yoktur yoksa bütün ugraslarimiz bosuna :(
------------- Ya Safi
|
|